MODERN VE ANTİK ÇAĞDAN İKİ KADININ AYNI SAHNEDE BİRLEŞEN HİKÂYELERİ “BEN MEDEA DEĞİLİM”

MODERN VE ANTİK ÇAĞDAN İKİ KADININ AYNI SAHNEDE BİRLEŞEN HİKÂYELERİ “BEN MEDEA DEĞİLİM”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Allison Gregory’nin yazdığı, Yeşim Gökçe’nin çevirdiği, Hülya Karakaş’ın yönettiği Ben Medea Değilim’i seyirciyle buluşturuyor. Oyun, 22 Kasım 2023 Çarşamba günü 20.30’da Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde ilk gösterimini yapıyor.

“Ben Medea Değilim” oyununda yakın geçmişte “katil” sıfatı yakıştırılan bir Kadın’ın, tiyatro sahnesinde gösteriyi ve seyirciyi manipüle ederek kendi hikâyesine ve aslında her kadının kendi gerçeğine yönlendirdiğini görüyoruz.

 

Oyunun yönetmeni Hülya Karakaş, Ben Medea Değilim’in hikâyesini şöyle anlatıyor:

 

“Bir kadın tiyatroya oyun seyretmeye gelir. Hangi oyun oynuyor, kim oynuyor, merak bile etmemiştir. Öylesine, kafasını boşaltmak, hayattan kısa bir zaman dilimi çalmak niyetiyle gelmiştir çok sevdiği tiyatroya. Oyun başlamak üzereyken tiyatrodan içeri girer ve seyredeceği oyunun MEDEA olduğunu öğrenir. Ne hayatta ne tiyatroda istediği yeri bulamamış kadın birdenbire sahnede kendini ikili bir kurgunun içinde bulur. İstediği, hayal ettiği yer kendine sunulandan çok farklıdır.

 

MEDEA'nın trajedisiyle örtüşen hikâyesini anlatırken bir taraftan da MEDEA gibi olmadığını kanıtlamak için çabalar. Her kadın bir MEDEA mıdır? Her kadının içinde MEDEA'cı bir öz var mıdır; buna ancak kadının hikâyesini dinledikten sonra karar verecektir seyirci. Kadının, seyirci olarak geldiği tiyatronun oyuncusu olması bir rastlantı mıdır?”

 

Dramaturgisini Gökhan Aktemur’un, müziğini Deniz Noyan’ın, dekor ve kostüm tasarımını Almila Altunsoy’un, ışık tasarımını Özcan Çelik’in, efekt tasarımını Nesin Coşkuner ve Arıkan Demir’in, hareket düzenini Yasemin Gezgin Yavuzcan’ın yaptığı, fotoğraflarını Nesrin Kadıoğlu’nun çektiği oyunda; Şirin Asutay, Berrin Koper, Kamer Karabektaş, Ozan Akif Serman rol alıyor.

 

*Tarihin En Eski Şarkılarından Biri Oyunda Seslendiriliyor

Yaşadığın sürece parla/ Tasayı at bir kenara/ Yaşam ancak kısa bir süreliğine var/ Ve bu sürenin de bir sonu var... demiş Tralleis'li Seikilos... 1882-83 yıllarında Aydın'ın Tralleis antik kentinde İzmir Aydın tren yolu inşaası sırasında bulunan ve MS 2. yüzyıla ait olduğu sanılan bir eski gömüt taşından alınma şarkısının günümüze ulaşması, şarkının Bizans dönemine kadar kullanılmış olan Antik Yunan müziksel işaretlemeleriyle yazılması sayesinde olmuştur. Daha önce de buna benzer gömüt taşlarında kompozisyonlar bulunmuş olsa da “Seikilos’un Şarkısı” müziksel olarak tamamı yorumlanan ilk yapıttır. Gömüt taşı 1966 yılından beri Danimarka müzesinde sergilenmektedir.

 

 

Oyun, 22-25 Kasım, 29 Kasım-2 Aralık 2023 tarihleri arasında Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde.

 

İyi seyirler…